Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

5 Ağustos 2009 Çarşamba

YEREL FİLOZOFLAR (4)

KANUN



Ali pınar;1924 Ovacık doğumlu. Çiftçi bir ailenin oğlu. Babası Ahmet, dedesi İshak Kiya.Mahmut Çavuş'un evinde dünyaya geldi.

Ovacık o zaman belediye.Gümrük,Nüfus,Sulh hakimliği var. Gülnar'a bağlı ;Gülnar'dan başka ulaşım, yok denecek kadar. At arabası, at, eşek,deve ulaşım ve taşıma araçları.İnsanlar çiftçilikle geçiniyor.Pamuk ,karpuz,tahıl,aile hayvancılığı, yapılıyor.Tasaruruf etmek için değil, yaşayabilmek için.İnsanlar giyeceklerini pamuk ve yünden ip yapıp dokuyorlar.Ama şartlar ilkel.Okumuş insan sayısı yok denecek kadar az. Ali Pınar Medreseden henüz dönüşmüş olan ilkokulda okulunu okuyor.Ovacık'ta ihracat yapıldığına daha önce değinmiştik. İnsanlar ihracat edilen kerstenin, tahılın kömürün, palamutun; kesilmesinde hasadında taşınmasında işçi olarak, çavuş, ormancı olarak çalışıyor.Belki henüz sermaye birikiminin olmadığı Türkiye'de, Ovacık beldesinde ulusal ve uluslar arası ticaret yapılıyor. Sermaye birikimi var. Ancak toplum yeteri kadar eğitim görmemiş, bilgi ve becerisi gelişmemiş, cehalet denen canavar insanların ayagında bir bağ ufkunda bir sınır.Bu sınırı aşacak bilinç ve bilgi birikimi olgunlaşmamış.

İşte böyle bir zamanda ilkokulu bitirmiş Ali Pınar. Sınıf arkadaşları daha sonra kendisi gibi memleket yönetiminde bir şekilde rol almışlar.1934 'te soyadı kanunu ile Eğripınardaki pınardan Pınar soyadını almışlar.
Eğripınara taşınınca dedesi ev yapmış arkadaşlarını da getirmiş, yerleşim yeri kurmuşlar. Bahçe yapmışlar. Harnup,kayısı,incir,ekilmiş ekin ekilmiş nohut ekilmiş.
İlk askerliğine Silvan'da başladı. Silvan acemi birliğinin bulunduğu yer.. 1942 memlekette kıtlık var.Gülnar'dan silifkeye Yürüyerek Adana'ya taka İle gitti. askere giderken yolda elbiselerini sata sata gittiler. Karınlarını doyurmak için. Adana Malatya,Elazığ Diyarbakır. Trenle gittiler.Askere giderken 18 yaşında evlendi.Askerde 6 ay jandarma er okulunda okudu.Malatya'da askerliğini Yazıcı olarak yaptı.Er okulunda Hukuk bilgisi,usul, yönetimle bilgileri jandarma er okulunda öğrendi.

Askerlik sonrası memlekete geldiğinde vatandaşın dilekçe, diğer adli olaylara yaklaşım ,yol gösterme, devletle yazışmalarda hep Ali Pınar'dan yardım aldılar. Hatta memleketin yaşlıları ona Kanun demeye başladılar.
195o'de demokrat parti iktidara geldiğinde Ovacığa nasıl yansımıştı? Artık devleti vatandaş hissetmeye başladı. İfade özgürlüğü geldi.Eskiden devlet sadece vergi toplancağında vardı.Devlet sadece merkezde halka güç uygulayan bir varlık.1950'den sonra sonra vatandaş bir hakkı olduğu bilincine vardı.Vatandaş kendi hayatı olduğunu farketti. Belki de Ankara'dan Anadoluya Hareket ilk o zaman başladı. Bugün bile tamamlanmamış olan milletin kedini ifade gücünün, ekonomik, sosyal, kültürel yolculuğu.

Ali pınar meleketinin devletle arasındaki ilk bağlantısıydı adeta.Aza olarak yönetime girerek önderlikteki yolculuğunu başlattı.İ ilerde muhtarlığa kadar uzanan yönetim yolculuğu.
1964'te Mersin il tarım müdürlüğünün organize ettiği tarım kursuna, 29 kişi ile Antep'e gitti. Antep fıstığı,zeytin,bağcılık üzerine kurs gördü. Sonra dönünce meleketinde devletin zeytin kökü başına verdiği yardımıvatandaşla birlikte kullanmayı organize etmesine ragmen vatandaş kısa olan yolu tercih etti. Bu yardımı ekim yapmakta kullanmadı, günlük ihtiyaçalrı için harcadı.

Ali Pınar toplumda önderliğini hep devam ettirdi, Çevresine göre disiplinli düzenli tutarlı gayretli, değişimi savunan, insanların doğru ve dürüst bir toplum olarak yaşaması için hem bilgi ve becerisini biriktirdi hem de kullandı.
Okul yerinin alınmasında, orta okulun sağlık ocağının yapılmasında,limanın ilk muracatında Ön sıralarda Ali Pınar vardı. Ortaokul kurulduğunda Atatürk'ün İl'den ilçeye çevirdiği Yeni ilçe'de bile iki ortaokul var. Ovacık Köy sevyesine inmiş. Ve nahiyesi Taşucun'da Ortaokul yok.

Ali Pınar alınterinin toplumda gelişmesi, düzenli kazanç ortamlarının oluşması, toplumda paylaşarak çoğalabilmesi için sahip oduğu deneyimleri paylaştı. Toplumun bugün bile farkında olmadığımız dayanışma usulunu; imeceyi aktif olarak kullanarak imkansızlıkları imkana, çaresizlikleri çareye çevirme gayreti içinde yaşadı.Muhtarlığı döneminde insanlar o zaman sekiz ay çalışıp bir ayda Uşakpınarı ve Gökbelende kumar masasında bir gecede paralarını kaybettiği; kadınların çaılıştığı bir dönemde, kadınların şikayeti üzerine, Kaymakamlık izni ile kahvelerde kumarı ve oyunu yasak etti. Ancak insanlar bu sefer bilye oynayarak kumar oynamaya başladı. Bu sırada bu çabaları anlamak yerine muhtar Ali Pınar'ı tehdit etti. Bunun sonunda sağlık sorunları nedeniyle muhtarlığı 3 ay önce bırakmak zorunda kaldı.

Ali Pınar aynı zamanda toprağa yakın.İşlemesini biliyor. Modern ve doğal yetiştirme yöntemlerini kullanıyor.Bugün İnsanların çok önemli bir alternatif olrak sunduğu organik tarımı, o; doğal yaşamında toplumun en fakir ve çaresiz zamanında yapıyor. Doğayı koruyor. Bahçesinde yumurtlayan keklikleri avcılardan koruyor.Bölgenin en doğal balını yetiştiriyor. Türkiye'nin ilk üzümünü yetiştiriyor.

Belki de döneminde eğitim daha yagın olsa, on beş yirmi kişi değişik dallarda okullarda ve kurslarda meslek sahibi olsa ,Ali pınar amca belki bu kadar gayretle ülkede çok önemli konuların önderi olabilecekti.Memleketin zeki atılgan dışa dönük enerjisi kapalı kutular işiçnde kendileri için değil hep birileri için kullanılmayacaktı. Belki bugün bile dünyanın en önemli en güzel, en verimli ,dagı ilaç sayılabilecek doğal bitkilerle dolu dağları, doğanın verimini sağlayan mükemmel iklimi belki de Ali Pınarlar çoğalsa;
Gücü elinde tutan ve har vurup savuran, geçmişte olup ta bugünde olan insanların emrinde olmayacaktı. Bu söylediklerim sadece ovacık için geçerli değil bütün dünya düzeni için.Belki de Ali Pınar amca gibiler çok daha başarılı olabilse idi, memleket, sahip olduğu imkanlarla bugün dünyanın en önemli ve örnek beldesi olacaktı. Son 80 yılda gücü elinde tutanlar memleketi, sürekli ,düzenli,istikrarlı ve tutarlı bir şekilde yönetilemedi.Yanlışlar yapıldı.yakın dönemdedeki yöneticiler de eskini yanlışlarının yanına yeni yanlışlar ekledi. Sermaye birkimi olmayan bir ülkede; Ticaret,ihracat yapılırken elde sermaye birrikimi olan aileler ve kişiler yanlış yönetim, yanlış organizasyonlarla Gücü fırsata dönüştüremediler.Gücü elinde bulunduranlar beldeyi kaos içersinde tutarak , sermayeyi yavayavşa erittiler, külrürel ve sosyal gelişmeyi bilerek ya da cehaletlerinden engellediler.Kültürel,sosyal ve ekonomik birikim sürekli eridi.Ali pınar amca ve birkaç kişi bir ümit çıkış yolu aldılarsa da henüz arzulanan sevyede değil.Bugün ovacık'ta bu büyüklerin çoğalamaması kaynaklarımızı hala tüketiyor.

Ali Pınar Türkiye'nin doğumunda; memlektinde daha güzeli aramış, sınırlarını zorlamış elinden gelenin en iyisini yapmış. kendisi gibi onlarca olmadığı için adımlar yavaş olmuş.Ovacık birkaç büyüğü daha olsaydı belki de imkanları olsaydı, ya da doğru kullanılabilseydi dünyanın taklit ettiği bir bölge bir merkez olacaktık.
İlkokulu bitirdi ama bugünün evrensel konuları onun hep ilgi alanı idi

1 yorum:

Ömer Bilici dedi ki...

sevgili arkadaşım ALİ pınar amcayı o kadar iyi anlatmışsınki bir insanın hayatı mücadelesi yaşamı boyunca halkına örnek hizmetleri sunmaya çalışan bu değerli büyüğümüzü örnek almak bizlere gurur veriyor olmalı ve bu amcalarımız sayesinde günümüz teknolojilerinide kullanarak bizlerin neler yapabileceğimiz açısından gerçekten örnek alabileceğimiz bir araştırmayı hazırladığın ve bizlere sunduğun için sana teşekkür ederim,ellerine sağlık daha nice ALİ pınar amcaları yazman ve bizlere anlatman umuduyla,sana kolay gelsin başarılrının devamı dilerim