Bir kaptan zaman içerisinde, sürekli daha uzak limanlara rotasını belirledikçe ,kaptanlık bilgi ve becerisi deneyimi,mesleği gelişir.
Kaptan önce içinde bulunduğu geminin hareket kabiliyetini artırır; kapasitesine göre.Çok çalışır,gemisini çok çalıştırır.İşini,çevresini kendiisni verimli hale getirir.Başta kendisi ve iş çevresi ,dolayısıyla işin gelişmesi için gerekli ortamları hazırlar ya da önündeki engelleri kaldırır.Her zaman sefere hazır,düzenli ve güvenli bir gemi olur.Yenilikleri yenilik yapan keşifleri önce o uygular.Ki gemisi amiral gemisi olabilsin.Gemide çalışanlar ve bu mesleğe girmeyi amaç edinenlere,kariyer planlarında yer versin ,ümit versin.Kariyere öncelikle de mesleklerinin ileri sevyelerinde değerler üretebilme şevki kazansınlar.Tabir yerinde ise meslek yelkenlerine rüzgar olur.
Meslek gelişsin,karlıolsun yeni yatırımları ,yatırımcıları da cezbetsin teşvik etsin.Yeni kaptanlar olduğu kada yeni gemiler ve patronlar da işe heveslensin.
İşte kaptan kendi kapasitesini kullanamıyorsa,geminin kapasitesi varken bile.Yol alamıyorsa,rota çizemiyorsa,Örnek olamıyorsa çevresine.yeni rotalar ,keşifler imkanı kalmamışsa,Uzak mesafeler rotadan çıkmışsa,gemide yer yer yenilenmeye ihtiyaç varken bu yapılamıyorsa, O zaman daha kısa mesafeli yollar yeterli olacak.
Bu arada mürettebat da daha gelişiyorsa daha fazla sorumluluk ve görevlere talipse ve buna da layıklarsa onlara imkan da vermek lazım.Öyle olunca Kaptan maliyeti yüksek oluyor.Daha düşük maliyetler yönetim nasıl sağlanırsa bu şartlarda onu yapmak lazım.
Ya peki kaptanın yüreğinde okyanusa dümen kırmak,yeni yerler keşfetmek,yeni limanlara ulaşmak,yeni yöntemlere,yeni gemilere, yeni ufuklara yelken açmak lazım.Yüreğinin götürdüğü yere doğru yola çıkmak lazım.Salih niyet, dua,amel ve istikamette.
Ama yüreğinde demlemiş olduğu dostlukları,deneyimleri,keşifleri yaşamının bir parçası olarak.Bu limanda bu gemide heyecanla çalışmamı,sağlayan meslektaşlarım dostlarım,çevremi,Kozaklı halkının kabullenişini,benikendinden biri olrak g yol arkadaşlarımı beni görmesi,dönüştüren bana ayna olan; kendimin başka yönlerini de keşfetmeme yardımcı olan herkesi de yaşamımın bir parçası yaparak; yeni limanlara yol almak üzere yola çıktım.
Yeni rotamda,başka rüzgarlar,fırtınalar,dalgalar sütliman enginlikler mehtap güneş ve yakamozların aydınlattığı geceler keşfedilmeyi bekliyor.Tıpkı geçmiş limalardan ayrılıp bu limana gelirken olduğu gibi şimdi yeni limana rota kırmanın heyecanı,terketmekte olduğum limana vedalaşmanın verdiği hüzünle.
En çok da kazanmış olduğum yüreklerin zenginliği ile elveda.
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
5 Ağustos 2011 Cuma
12 Haziran 2011 Pazar
ZAMAN GELECEĞE ÇİÇEK EKME ZAMANI
İRADENİN TECELLİ ZAMANI
ZAMAN KADERE BİLET ALMA ZAMANI
ZAMAN VİCDANI HATIRLAMA,ZAMANI
ZAMAN SEÇİM DEĞİL VEKİLİ ATAMA ZAMANI,
VEKALET SÖZLEŞMESİNİN ONAY ZAMANI,
ZAMAN VAR OLMAK ZAMANI
SADECE BULUNDUĞUMUZ KÖYDE ,BELDEDE,ŞEHİRDE DEĞİL
DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLMA ZAMANI
ZAMAN TARİHTE İZ BIRAKMA ZAMANI
ZERRE MİSALİ TOHUM MİSALİ,
ÇINARI GÖNÜLE KOYMA ZAMANI
BUGÜN ATTIĞIN BİR OYUN
BİRGÜN ORMAN OLACAĞINI BİLME ZAMANI
BUGÜN NE KADAR VARSAK
BAŞKA ZAMNLARDA OKADAR KONUŞABİLİRİZ
ZAMAN GELECEĞE GÜL BAHÇESİ
ÇİÇEK BAHÇESİ YAPMA ZAMANI
ZAMAN GERÇEĞE İCABET ETMA ZAMANI
ZAMAN ŞİKAYET DEĞİL
HAYATA DAİR İCRAATI SEÇME ZAMANI
11 Haziran 2011 Cumartesi
AŞK OLURLAR
Gölgene bak,beni anlamak istiyorsan,
Kalbine bak Aşk'ı anlamak istiyorsan.
Aşk; Bir gölge.
Gölge;
Sabah vakti büyük olur
Güneşle doğar,sıcacık, ıstır.
İnsana ,çoşku verir,
Hüzün verir ,terkederken,,,
El sallar büyüdükçe, gölgeler
Tutamazsın yine de gölgeni.
Ne kadar büyüse de
Kavuşulmaz;aşk gibi,
Bütün benliğimiz, geceye bürünür.
O bir yıldız;
Yıldızlar gibi;
Tekrar; doğarlar, hayatımıza,
Gökyüzü, yağar ışık,ışık,
Elmastan süzülen parıltılar gibi,
Salkıım söğütün altında,
Demli çayı yudumlarken;
Yapraklar arsından,El sallıyorlarken;
An'da;Benle buluşmuş bana
Ulaşamayız ama . ....
Kalbimiz, yıldızına binmiş
Biz onun peşinde,
Çoğalarak yaşama yerleşiriz.
Bazen; Bir mehtap olur,
İner denizin üzerine,
Dağ melteminde,
Serinlenirken bağrımız,
Yıldız,yıldız göz kırparlar kalbimize,
Denizin üzerinden,
Yüreğimizi hoplatırlar,
Büyürler ,büyütürler umutlarımızı.
Gölgeler,yıldızlar ve mehtap,
Aşk, olurlar
Yeniden,yeniden yaşam olurlar,
Varlığında alırlar bizi bizden
Hep el sallarlar çağırılar peşin sıra
Kalbimizi hayatın hükümdarı yaparak
Kalbine bak Aşk'ı anlamak istiyorsan.
Aşk; Bir gölge.
Gölge;
Sabah vakti büyük olur
Güneşle doğar,sıcacık, ıstır.
İnsana ,çoşku verir,
Hüzün verir ,terkederken,,,
El sallar büyüdükçe, gölgeler
Tutamazsın yine de gölgeni.
Ne kadar büyüse de
Kavuşulmaz;aşk gibi,
Bütün benliğimiz, geceye bürünür.
O bir yıldız;
Yıldızlar gibi;
Tekrar; doğarlar, hayatımıza,
Gökyüzü, yağar ışık,ışık,
Elmastan süzülen parıltılar gibi,
Salkıım söğütün altında,
Demli çayı yudumlarken;
Yapraklar arsından,El sallıyorlarken;
An'da;Benle buluşmuş bana
Ulaşamayız ama . ....
Kalbimiz, yıldızına binmiş
Biz onun peşinde,
Çoğalarak yaşama yerleşiriz.
Bazen; Bir mehtap olur,
İner denizin üzerine,
Dağ melteminde,
Serinlenirken bağrımız,
Yıldız,yıldız göz kırparlar kalbimize,
Denizin üzerinden,
Yüreğimizi hoplatırlar,
Büyürler ,büyütürler umutlarımızı.
Gölgeler,yıldızlar ve mehtap,
Aşk, olurlar
Yeniden,yeniden yaşam olurlar,
Varlığında alırlar bizi bizden
Hep el sallarlar çağırılar peşin sıra
Kalbimizi hayatın hükümdarı yaparak
31 Mayıs 2011 Salı
BİR KALP VARDIR
Bir kalp vardır,
Niyetin dilidir,kapılar açar.
Bir kalp vardır,
Yok gibidir,biçare.
Bir kalp vardır,
Yerinde duramaz, gözlerden fırlar.
Bir kalp vardır,
Bütün renkleriyle yüzdedir,
Bir kalp vardır,
Güldür,bülbüldür.
Bir kalp vardır,
Aşığa ündür.
Bir kalp vardır;
Şarkılarda nağmedir.
Bir kalp vardır
Kemandır; yay onda aşk şarkıları çalar.
Bir kalp vardır,
Taş dile gelir; varlığında.
Bir kalp vardır,
Yaşlı adamda pır pır ederse yerinde duramaz.
Bir kalp vardır,
Genç olsada yaşama anlam veremez.
Bir kalp vardır,
Kor gibi yanar
Bir kalp vardır,
Yanmayı ateş sanar
Bir kalp vardır
Engel tanımaz, dağları deler.
Bir kalp vardır,
Delinse de ne olduğunu bilemez.
Bir kalp vardır,
Zaman ve mekan ötesinde.
Bir kalp vardır,
An'da hayatın neresinde.
Bir kalp vardır,
Kırılır cam gibi.
Bir kalp vardır
Geçse de yıllar, can gibi
Bir kalp vardır
Dost olur.
Bir kalp vardır,
Dost arar, dost bulur,
Bir kalp vardır,
Nurdur,aydınlığı göz kamaştırır.
Bir kalp vardır,
Ümitsizliğin karanlık koridorlarında.
Bir kalp vardır ,
Küçücük ;İnsanı insan yapar.
Bir kalp vardır,
İçine alemler sığar.
Niyetin dilidir,kapılar açar.
Bir kalp vardır,
Yok gibidir,biçare.
Bir kalp vardır,
Yerinde duramaz, gözlerden fırlar.
Bir kalp vardır,
Bütün renkleriyle yüzdedir,
Bir kalp vardır,
Güldür,bülbüldür.
Bir kalp vardır,
Aşığa ündür.
Bir kalp vardır;
Şarkılarda nağmedir.
Bir kalp vardır
Kemandır; yay onda aşk şarkıları çalar.
Bir kalp vardır,
Taş dile gelir; varlığında.
Bir kalp vardır,
Yaşlı adamda pır pır ederse yerinde duramaz.
Bir kalp vardır,
Genç olsada yaşama anlam veremez.
Bir kalp vardır,
Kor gibi yanar
Bir kalp vardır,
Yanmayı ateş sanar
Bir kalp vardır
Engel tanımaz, dağları deler.
Bir kalp vardır,
Delinse de ne olduğunu bilemez.
Bir kalp vardır,
Zaman ve mekan ötesinde.
Bir kalp vardır,
An'da hayatın neresinde.
Bir kalp vardır,
Kırılır cam gibi.
Bir kalp vardır
Geçse de yıllar, can gibi
Bir kalp vardır
Dost olur.
Bir kalp vardır,
Dost arar, dost bulur,
Bir kalp vardır,
Nurdur,aydınlığı göz kamaştırır.
Bir kalp vardır,
Ümitsizliğin karanlık koridorlarında.
Bir kalp vardır ,
Küçücük ;İnsanı insan yapar.
Bir kalp vardır,
İçine alemler sığar.
16 Mayıs 2011 Pazartesi
KENDİNE YAKIŞANI YAP
http://www.tevfikovacik.com/Önce kendin ol
Kendin beğen, kendini
Emin ol, mütevaziliğin zirvelerinde.
Sana arkasını dönenin peşinden gidersen,
Sen, geridesin demek.
Varlığını başkalarının beğenisine bırakırsan,
Sen, yoksun demek.
Donmadan,bulanmadan akmak ne güzel,
Ne kadar söz varsa söylendi;
Düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyor; Hz Mevlana
Terk edemeyen, varamaz.
Aramayan, bulamaz.
Ne başkasının beğenisine,
Ne de suyun üstüne;
Resim Olmaz.
Resim; ya kalbe yapılır, ya tuvale.
Kendi külünden doğamayan; var olamaz.
Samandan alev;Ateş olmaz.
Kökü olmayan, rüzgarda duramaz.
Bir niyetin olmalı; On'da durulmalısın,
İşte o zaman;
Kendine yakışanı yap.
.
Kendin beğen, kendini
Emin ol, mütevaziliğin zirvelerinde.
Sana arkasını dönenin peşinden gidersen,
Sen, geridesin demek.
Varlığını başkalarının beğenisine bırakırsan,
Sen, yoksun demek.
Donmadan,bulanmadan akmak ne güzel,
Ne kadar söz varsa söylendi;
Düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyor; Hz Mevlana
Terk edemeyen, varamaz.
Aramayan, bulamaz.
Ne başkasının beğenisine,
Ne de suyun üstüne;
Resim Olmaz.
Resim; ya kalbe yapılır, ya tuvale.
Kendi külünden doğamayan; var olamaz.
Samandan alev;Ateş olmaz.
Kökü olmayan, rüzgarda duramaz.
Bir niyetin olmalı; On'da durulmalısın,
İşte o zaman;
Kendine yakışanı yap.
.
10 Mayıs 2011 Salı
ZAMAN SU GİBİ AKARKEN
Zaman su gibi akıp giderken,
Sadece bakmamak lazım;
Su olmak lazım;zamanla var olmak için.
Bizi zamana taşıyacak bir yaşamla;
Başka yaşamlarda, var olmak için.
Zamanın su gibi akıp geçmesine;
Seyirci olmamak lazım.
Yüzümüzdeki kırşıklıklardan
Mesajlar derlemek lazım.
Enginde yelken açan;
Kaptanlara fener olsun diye.
Zaman bir nehir gibi,akıp geçerken;
Suya mesajlar bırakmak lazım.
İçinde sevgiler olan.
Denizde yaşasın.
Dalgalar kumsala taşısın.
Sahilde,
İlham bekleyen sevgililere.
Zaman su gibi akarken,
Nehrin bir yerlerinde;
Çağlayanlar gibi uçalım vadilere,
Kalbimiz bizi;
Zerre,zerre savursun yamaçlarına ,
Nem olalım; doğanın yaşamında,
Burcu burcu can olalım.
Zaman su gibi akıp giderken;
Su olalım;
Yağmurun bulutlarla vedalaştığı gibi,
Terkedelim, yüksek tepelerin kaynaklarından,
Okyanusları müjdeleyen enginlikler;
Ümitlerimiz olsun.
Yeni hayatlarımızla kaynaşmak için,
İçimizde sevgiler taşıyalım.
Zaman su olurken;
Bir gün bütün sular durulacak,
Berraklık mertebesinde.
Okyanuslardan,denizlerden,
Buharlaşacağız damla damla.
Bir kalbe gireceğiz,
Bir gönüle, kalbimizi açacağız.
Zaman su gibi enginleşirken;
Buhar olup,bulut olup;
Yağacagımız yere giderken;
Toprak açmış kollarını bekliyor olacak,
Bereket filize tutmuş,
Su zamana bürünecek.
Sadece bakmamak lazım;
Su olmak lazım;zamanla var olmak için.
Bizi zamana taşıyacak bir yaşamla;
Başka yaşamlarda, var olmak için.
Zamanın su gibi akıp geçmesine;
Seyirci olmamak lazım.
Yüzümüzdeki kırşıklıklardan
Mesajlar derlemek lazım.
Enginde yelken açan;
Kaptanlara fener olsun diye.
Zaman bir nehir gibi,akıp geçerken;
Suya mesajlar bırakmak lazım.
İçinde sevgiler olan.
Denizde yaşasın.
Dalgalar kumsala taşısın.
Sahilde,
İlham bekleyen sevgililere.
Zaman su gibi akarken,
Nehrin bir yerlerinde;
Çağlayanlar gibi uçalım vadilere,
Kalbimiz bizi;
Zerre,zerre savursun yamaçlarına ,
Nem olalım; doğanın yaşamında,
Burcu burcu can olalım.
Zaman su gibi akıp giderken;
Su olalım;
Yağmurun bulutlarla vedalaştığı gibi,
Terkedelim, yüksek tepelerin kaynaklarından,
Okyanusları müjdeleyen enginlikler;
Ümitlerimiz olsun.
Yeni hayatlarımızla kaynaşmak için,
İçimizde sevgiler taşıyalım.
Zaman su olurken;
Bir gün bütün sular durulacak,
Berraklık mertebesinde.
Okyanuslardan,denizlerden,
Buharlaşacağız damla damla.
Bir kalbe gireceğiz,
Bir gönüle, kalbimizi açacağız.
Zaman su gibi enginleşirken;
Buhar olup,bulut olup;
Yağacagımız yere giderken;
Toprak açmış kollarını bekliyor olacak,
Bereket filize tutmuş,
Su zamana bürünecek.
7 Mayıs 2011 Cumartesi
ANNELER,ANNEM VE EŞİM
Yeryüzünün en yüce varlığı sanırım anne olmak; Anne önce bünyesinde yaşamımızı olgunlaştırıp bizi iki kere doğuran ve hem karnında yaşarken hem de yaşadığı müddetçe de olgunlaşma yolunda bizim yanımızda olan bir varlık.Bir iklim.
Anne,beni doğurdu annem oldu:Çocuğumu, eşimi, arkadaşımı dostumu doğurdu, anneleri oldu.Her Türlü makamdaki insanı, o doğurdu.Muhtar,başkan başbakan, devlet başkanı, imparator şah, alim ,bilim adamı, gelmiş geçmiş bütün insanların inandığı insanları, peygamberi de bir anne doğurdu.
Makamların, makamında Allah ona; Hürmetin mertebesini belirledi.her makamda olan ona saygı sevgi duydu,onu bir liman olarak gördü.Hiçbir çabanın ulaşamayacağı bir makam,unvan ; Annelik ve anne olmak.
Anne vermenin almadan daha üstün olduğu inancımızda, vermenin, cömertliğin sınırları ancak annenin ruhunda saklıydı . Hiç beklemeden vermenin sırrı.Karşılısız sevmenin de yeryüzündeki temsilcisi anne oldu.
Anne, sabrın, metanetin de yeryüzündeki temsilcisi oldu.Her türlü sıkıntıya ve onu üzüntüsüne rağmen, hiç bir zaman küsmedi, küsemedi.Çünkü kalbinde hoşgörü ve affetmenin kaynağı vardı.
Aynı zamanda fiziksel ve ruhsal bütünlüğü annemizn varlığında gördük yaşadık hissetik öğrendik..Bizi emzirirken sütüyle hem bedensel hem de bizi yaşamın ruhu ile besledi.Ana belleğimizin oluşması onu bünyesinde gerçekleşti.Yaşamımız süresince üzerine inşa edeceğimiz bütün ömrümüzün alt yapaısı annemizin karnmında başlayarak olgunlaşma dönemimizin geçtiği an annemizin yanı idi.Yaşamımızın kalitesini belirleme görevi de ona verildi.
O hiç bıkmadı.En çaresiz anlarında bile çare olmak için çırpındı,evlatlarına.Becerebildiği,uzanabildiği kadar çare oldu hiç yapamazsa kalbini koydu ortaya; biliyordu ki Allah kendisine hazineleri emanet ettiğine göre geri çevirmezdi onu niyetini, duası yeterdi
O biliyordu evladı için en zor anda ayağını kaldırsa ,altında saklı olan cennetin kapısını açma izni ona verilirdi.Ve zamanı geldiğinde evladı için kapıyı açma sabırsızlığı ile beklerdi
Her şeyin yaratıcısı Allah herkesi doğurma şerefini annelere;, beni doğurma şerefini anneme ve evlatlarımı doğurma şerefini de eşime verdi.
İşte bunlardan dolayı annelik zaman ve mekan gözetmeksizin kalplerimizde yaşayan ölümsüz bir ihtiyaç sürekli yaşayan bir sevgi ve saygı olduğundan dolay bir güne indirgemek bu duyguyu küçümsemek , yaşamın fıtratına, yaratılışın gerçeğine aykırı hareket etmek olur.
Bütün annelerin, annemin ve eşimin önünde saygı ile eğiliyorum.
Anne,beni doğurdu annem oldu:Çocuğumu, eşimi, arkadaşımı dostumu doğurdu, anneleri oldu.Her Türlü makamdaki insanı, o doğurdu.Muhtar,başkan başbakan, devlet başkanı, imparator şah, alim ,bilim adamı, gelmiş geçmiş bütün insanların inandığı insanları, peygamberi de bir anne doğurdu.
Makamların, makamında Allah ona; Hürmetin mertebesini belirledi.her makamda olan ona saygı sevgi duydu,onu bir liman olarak gördü.Hiçbir çabanın ulaşamayacağı bir makam,unvan ; Annelik ve anne olmak.
Anne vermenin almadan daha üstün olduğu inancımızda, vermenin, cömertliğin sınırları ancak annenin ruhunda saklıydı . Hiç beklemeden vermenin sırrı.Karşılısız sevmenin de yeryüzündeki temsilcisi anne oldu.
Anne, sabrın, metanetin de yeryüzündeki temsilcisi oldu.Her türlü sıkıntıya ve onu üzüntüsüne rağmen, hiç bir zaman küsmedi, küsemedi.Çünkü kalbinde hoşgörü ve affetmenin kaynağı vardı.
Aynı zamanda fiziksel ve ruhsal bütünlüğü annemizn varlığında gördük yaşadık hissetik öğrendik..Bizi emzirirken sütüyle hem bedensel hem de bizi yaşamın ruhu ile besledi.Ana belleğimizin oluşması onu bünyesinde gerçekleşti.Yaşamımız süresince üzerine inşa edeceğimiz bütün ömrümüzün alt yapaısı annemizin karnmında başlayarak olgunlaşma dönemimizin geçtiği an annemizin yanı idi.Yaşamımızın kalitesini belirleme görevi de ona verildi.
O hiç bıkmadı.En çaresiz anlarında bile çare olmak için çırpındı,evlatlarına.Becerebildiği,uzanabildiği kadar çare oldu hiç yapamazsa kalbini koydu ortaya; biliyordu ki Allah kendisine hazineleri emanet ettiğine göre geri çevirmezdi onu niyetini, duası yeterdi
O biliyordu evladı için en zor anda ayağını kaldırsa ,altında saklı olan cennetin kapısını açma izni ona verilirdi.Ve zamanı geldiğinde evladı için kapıyı açma sabırsızlığı ile beklerdi
Her şeyin yaratıcısı Allah herkesi doğurma şerefini annelere;, beni doğurma şerefini anneme ve evlatlarımı doğurma şerefini de eşime verdi.
İşte bunlardan dolayı annelik zaman ve mekan gözetmeksizin kalplerimizde yaşayan ölümsüz bir ihtiyaç sürekli yaşayan bir sevgi ve saygı olduğundan dolay bir güne indirgemek bu duyguyu küçümsemek , yaşamın fıtratına, yaratılışın gerçeğine aykırı hareket etmek olur.
Bütün annelerin, annemin ve eşimin önünde saygı ile eğiliyorum.
GERÇEĞİN KAPISI
Bir dilek yaz kalbine niyetin olsun
Dau et gerçeğin yolunda planın olsun
Yürü yolunda , terlerin ıslatsın sırtını,alnın açık
Yürü hiç durmadan
Sabra bürünmüş dua
İçindeki berrak niyet,
Sarsılmaz inançla,
Vazgeçmeden, bıkmadan,
Cesaretin sınırlarında,
Bırakıvereceksin kalbinin kollarına
Niyet, dua , adım olmuş yaşamını
Açınca gözlerini,
Müjdeliyecek gerçeğin kapısını
Dau et gerçeğin yolunda planın olsun
Yürü yolunda , terlerin ıslatsın sırtını,alnın açık
Yürü hiç durmadan
Sabra bürünmüş dua
İçindeki berrak niyet,
Sarsılmaz inançla,
Vazgeçmeden, bıkmadan,
Cesaretin sınırlarında,
Bırakıvereceksin kalbinin kollarına
Niyet, dua , adım olmuş yaşamını
Açınca gözlerini,
Müjdeliyecek gerçeğin kapısını
1 Mayıs 2011 Pazar
1 MAYIS EMEK BAYRAMI
Çalışanın ve çalıştıranın bir birini ötekileştirmediği,
Güçlünün haklı değil: Haklının güçlü olduğu
Paylaşarak çoğalmanın;
Üreten; Arı ve Portakal çiçeğinin becerisi değil,
İnsanlık vasfı olduğunun bilinci ile,
Dünyanın ve yaşamın hepimizin ortak alanı olduğu
İhtiyaçtan fazla üretmenin ve tüketmenin;
Aslında tükenmek olduğu
Ruhsal bedensel ve çevresel temizliğin,
İnsanların ortak çabasının ürünü,
Temizlemenin kirletmekten,
Üretmenin Tüketmekten,
Tasarrufun ,israftan
Daha erdemli ve edepli olduğu
Fikrin,alınterinin,düşüncenin
Her türlü becerinin bir değer olduğu
Bilinci ile;
1 Mayıs işçi ve emek bayramını kutluyorum
Güçlünün haklı değil: Haklının güçlü olduğu
Paylaşarak çoğalmanın;
Üreten; Arı ve Portakal çiçeğinin becerisi değil,
İnsanlık vasfı olduğunun bilinci ile,
Dünyanın ve yaşamın hepimizin ortak alanı olduğu
İhtiyaçtan fazla üretmenin ve tüketmenin;
Aslında tükenmek olduğu
Ruhsal bedensel ve çevresel temizliğin,
İnsanların ortak çabasının ürünü,
Temizlemenin kirletmekten,
Üretmenin Tüketmekten,
Tasarrufun ,israftan
Daha erdemli ve edepli olduğu
Fikrin,alınterinin,düşüncenin
Her türlü becerinin bir değer olduğu
Bilinci ile;
1 Mayıs işçi ve emek bayramını kutluyorum
16 Nisan 2011 Cumartesi
DOSTUN DOĞDUĞU GÜN
Hangi gün doğsan ne farkeder ki;
Şu an yine bir arada değiliz.
Bir arada olsak, ne farkeder ki;
Olmasak da beraberiz.
Dibimizde olanlar beraber mi;
Sevincimizden,kedermizden haber mi ?
Gönüller birse eğer;
Zaman da ,mekan da ,olmaz muteber,
Kim bir an yaşadı!....
Binler yıl gibi.
Kimi yüz yaş yaşadı!
Son an gibi.
Şu an yine bir arada değiliz.
Bir arada olsak, ne farkeder ki;
Olmasak da beraberiz.
Dibimizde olanlar beraber mi;
Sevincimizden,kedermizden haber mi ?
Gönüller birse eğer;
Zaman da ,mekan da ,olmaz muteber,
Kim bir an yaşadı!....
Binler yıl gibi.
Kimi yüz yaş yaşadı!
Son an gibi.
22 Şubat 2011 Salı
GÜNEŞ HİÇ BATMADI Kİ
Güneş hiç batmadı ki
Biz bir An'da, bir yerde
Onu hep bekledik
Ayrılırken hüzünlendik
Kavuşurken yüreğimiz ısındı
Gecelerde bile
Mehtapla selam verdi
Şiirler şarkılar söyledik
Bulutlar arasına saklandı
Biz onu daha çok özledik
İçimizde büyüttük
Hayat oldu varlığını bilmek bile
Geleceğini bilmeseydik
Bekleyemezdik hayayttan hiç birşeyi
Umutlarımızla beraber
Hayallerimiz de son bulurdu
İçimizde fırtınalar koparken
Gerçeğimiz kaybolurdu
Güneş yine de batmazdı
Her bir yaşamda
Ve zamanda
Can vermeye devam ederdi
Biz başka bir yolun yolcusu iken
O hep doğarken
Biz vedalaşıyorduk
14 Şubat 2011 Pazartesi
SEVGİLİ DİYORUM
Bazen suyu bulandıran;
Dalgalarına,
Mehtapta bütün korkunçluğu aşka çeviren
Karanlıkta yakomozla yol gösteren; Akşamlarına,
Sevgili diyorum.
Yağmurlardan beslenip denize akan
Yükseklerde şelale olup, coşan,
Geçtiği yerlerde bereket ,
Çevresinde bin bir tonda yeşile dönen,
Bıkmadan sevgilisi denize akan
Irmağına, deresine, çayına,
Sevgili diyorum
Sırtında her tülü nebatatı,
Derinliklerinde, binbir mahlukatı,
Oksijenle çoşkuya dönen hayatı
Barındıran yüce dağlarına,
Sevgili diyorum
Ruhumu yapıştırdığım resme,
Notalarında aşka yürüdüğüm nağmelerine
Bir kelimede binler ifade olunan,
Manalar deryası şiirine,
Sevgili diyorumKalplerde kaynayan gönül,
Ezelden ebede nur,
Sevginin timsali
Bütün kainatın güzelliklerinin
Hürmeten yaratılma sebebi,
Aşkı da kalbime koyan; Gülüme
Sevgili diyorum
Bütün bunları yaşamama
Enginlerde yol almama
Rotayı sağlam tumama
Her gün yeniden, yeniden;
Kendimi bulduğum sen Aynama
Sevgili diyorum
Bir sana sevgilim desem?
Sen de yakıştıramazdın.
Bütün bunlar olmasa;
Farkına varamazdım,
Gönlümün de eridiği kalbine,
Sevgili diyorum.
Yaratılmışın özel makamında,
Öbür dünyada da,
Yanımda olacak, olan kalbine,
Bir de sevmesini bilen kalbime;
Sevgili diyorum.
8 Şubat 2011 Salı
DOST LAZIM
Yürüyoruz bir çizgide,
Dengeyi kaybetmeden.
Varsa eğrisi, bulmak lazım
İyi dostu olanın, aynaya ihtiyacı olmaz
Eğride de olsa, doğruda da olsa
Yürümek için,doğruda
Dost lazım....
Dengeyi kaybetmeden.
Varsa eğrisi, bulmak lazım
İyi dostu olanın, aynaya ihtiyacı olmaz
Eğride de olsa, doğruda da olsa
Yürümek için,doğruda
Dost lazım....
30 Ocak 2011 Pazar
KAR
Yine geldi zerafetiyle
Bembayaz örtündü
Toprağı kabarıyor Bozkırın
Bereketi müjdeliyor
......
Mütevazi bir halde
Gözleri gülüyor
Paha biçilmez değerde
Yaratılmış herşey onu düşünüyor.
Bembayaz örtündü
Toprağı kabarıyor Bozkırın
Bereketi müjdeliyor
......
Mütevazi bir halde
Gözleri gülüyor
Paha biçilmez değerde
Yaratılmış herşey onu düşünüyor.
UÇURTMA
Her çocuğun,
Her insanın içindeki; çocuğun
Kalbinin göğe yükselmesi
Düşlerinin düşüncelerinin özgürleşmesi
Varlığında barındırdığı kendisinin keşfi,
Hayal sınırlarının; gök yüzündeki dengesi
An'ın rüzgarı dolduran terazisi
Bulutların ön safında;
Uzun kuyrukarı;
Zerafet ve olgunluğuyla süzülürken
Püsküllü kulakları;
Kalbin semadaki şımarıklığı
İpin bir ucunda uçmak isteyen yüreğim,
Bir ucunda rüzgara kanmış uçurtma.
Parmağımla kalbin atışlarını hissediyorum.
Onu ben, beni o yaparken; inleyen ip.
Üzerine oturmuş dizimi unutruken,
Uçuyorum, dağların üzerinde,
Seyrederken kendimi;
Kalbim işaret parmağımın ucunda.
Ya uçurtma yap uçurt,
Ya uçurtma ol uç...
Ben ve diğerlerinin arsında.
Yanı başımda ol.
Her insanın içindeki; çocuğun
Kalbinin göğe yükselmesi
Düşlerinin düşüncelerinin özgürleşmesi
Varlığında barındırdığı kendisinin keşfi,
Hayal sınırlarının; gök yüzündeki dengesi
An'ın rüzgarı dolduran terazisi
Bulutların ön safında;
Uzun kuyrukarı;
Zerafet ve olgunluğuyla süzülürken
Püsküllü kulakları;
Kalbin semadaki şımarıklığı
İpin bir ucunda uçmak isteyen yüreğim,
Bir ucunda rüzgara kanmış uçurtma.
Parmağımla kalbin atışlarını hissediyorum.
Onu ben, beni o yaparken; inleyen ip.
Üzerine oturmuş dizimi unutruken,
Uçuyorum, dağların üzerinde,
Seyrederken kendimi;
Kalbim işaret parmağımın ucunda.
Ya uçurtma yap uçurt,
Ya uçurtma ol uç...
Ben ve diğerlerinin arsında.
Yanı başımda ol.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)