Bir kalp vardır,
Niyetin dilidir,kapılar açar.
Bir kalp vardır,
Yok gibidir,biçare.
Bir kalp vardır,
Yerinde duramaz, gözlerden fırlar.
Bir kalp vardır,
Bütün renkleriyle yüzdedir,
Bir kalp vardır,
Güldür,bülbüldür.
Bir kalp vardır,
Aşığa ündür.
Bir kalp vardır;
Şarkılarda nağmedir.
Bir kalp vardır
Kemandır; yay onda aşk şarkıları çalar.
Bir kalp vardır,
Taş dile gelir; varlığında.
Bir kalp vardır,
Yaşlı adamda pır pır ederse yerinde duramaz.
Bir kalp vardır,
Genç olsada yaşama anlam veremez.
Bir kalp vardır,
Kor gibi yanar
Bir kalp vardır,
Yanmayı ateş sanar
Bir kalp vardır
Engel tanımaz, dağları deler.
Bir kalp vardır,
Delinse de ne olduğunu bilemez.
Bir kalp vardır,
Zaman ve mekan ötesinde.
Bir kalp vardır,
An'da hayatın neresinde.
Bir kalp vardır,
Kırılır cam gibi.
Bir kalp vardır
Geçse de yıllar, can gibi
Bir kalp vardır
Dost olur.
Bir kalp vardır,
Dost arar, dost bulur,
Bir kalp vardır,
Nurdur,aydınlığı göz kamaştırır.
Bir kalp vardır,
Ümitsizliğin karanlık koridorlarında.
Bir kalp vardır ,
Küçücük ;İnsanı insan yapar.
Bir kalp vardır,
İçine alemler sığar.
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
31 Mayıs 2011 Salı
16 Mayıs 2011 Pazartesi
KENDİNE YAKIŞANI YAP
http://www.tevfikovacik.com/Önce kendin ol
Kendin beğen, kendini
Emin ol, mütevaziliğin zirvelerinde.
Sana arkasını dönenin peşinden gidersen,
Sen, geridesin demek.
Varlığını başkalarının beğenisine bırakırsan,
Sen, yoksun demek.
Donmadan,bulanmadan akmak ne güzel,
Ne kadar söz varsa söylendi;
Düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyor; Hz Mevlana
Terk edemeyen, varamaz.
Aramayan, bulamaz.
Ne başkasının beğenisine,
Ne de suyun üstüne;
Resim Olmaz.
Resim; ya kalbe yapılır, ya tuvale.
Kendi külünden doğamayan; var olamaz.
Samandan alev;Ateş olmaz.
Kökü olmayan, rüzgarda duramaz.
Bir niyetin olmalı; On'da durulmalısın,
İşte o zaman;
Kendine yakışanı yap.
.
Kendin beğen, kendini
Emin ol, mütevaziliğin zirvelerinde.
Sana arkasını dönenin peşinden gidersen,
Sen, geridesin demek.
Varlığını başkalarının beğenisine bırakırsan,
Sen, yoksun demek.
Donmadan,bulanmadan akmak ne güzel,
Ne kadar söz varsa söylendi;
Düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyor; Hz Mevlana
Terk edemeyen, varamaz.
Aramayan, bulamaz.
Ne başkasının beğenisine,
Ne de suyun üstüne;
Resim Olmaz.
Resim; ya kalbe yapılır, ya tuvale.
Kendi külünden doğamayan; var olamaz.
Samandan alev;Ateş olmaz.
Kökü olmayan, rüzgarda duramaz.
Bir niyetin olmalı; On'da durulmalısın,
İşte o zaman;
Kendine yakışanı yap.
.
10 Mayıs 2011 Salı
ZAMAN SU GİBİ AKARKEN
Zaman su gibi akıp giderken,
Sadece bakmamak lazım;
Su olmak lazım;zamanla var olmak için.
Bizi zamana taşıyacak bir yaşamla;
Başka yaşamlarda, var olmak için.
Zamanın su gibi akıp geçmesine;
Seyirci olmamak lazım.
Yüzümüzdeki kırşıklıklardan
Mesajlar derlemek lazım.
Enginde yelken açan;
Kaptanlara fener olsun diye.
Zaman bir nehir gibi,akıp geçerken;
Suya mesajlar bırakmak lazım.
İçinde sevgiler olan.
Denizde yaşasın.
Dalgalar kumsala taşısın.
Sahilde,
İlham bekleyen sevgililere.
Zaman su gibi akarken,
Nehrin bir yerlerinde;
Çağlayanlar gibi uçalım vadilere,
Kalbimiz bizi;
Zerre,zerre savursun yamaçlarına ,
Nem olalım; doğanın yaşamında,
Burcu burcu can olalım.
Zaman su gibi akıp giderken;
Su olalım;
Yağmurun bulutlarla vedalaştığı gibi,
Terkedelim, yüksek tepelerin kaynaklarından,
Okyanusları müjdeleyen enginlikler;
Ümitlerimiz olsun.
Yeni hayatlarımızla kaynaşmak için,
İçimizde sevgiler taşıyalım.
Zaman su olurken;
Bir gün bütün sular durulacak,
Berraklık mertebesinde.
Okyanuslardan,denizlerden,
Buharlaşacağız damla damla.
Bir kalbe gireceğiz,
Bir gönüle, kalbimizi açacağız.
Zaman su gibi enginleşirken;
Buhar olup,bulut olup;
Yağacagımız yere giderken;
Toprak açmış kollarını bekliyor olacak,
Bereket filize tutmuş,
Su zamana bürünecek.
Sadece bakmamak lazım;
Su olmak lazım;zamanla var olmak için.
Bizi zamana taşıyacak bir yaşamla;
Başka yaşamlarda, var olmak için.
Zamanın su gibi akıp geçmesine;
Seyirci olmamak lazım.
Yüzümüzdeki kırşıklıklardan
Mesajlar derlemek lazım.
Enginde yelken açan;
Kaptanlara fener olsun diye.
Zaman bir nehir gibi,akıp geçerken;
Suya mesajlar bırakmak lazım.
İçinde sevgiler olan.
Denizde yaşasın.
Dalgalar kumsala taşısın.
Sahilde,
İlham bekleyen sevgililere.
Zaman su gibi akarken,
Nehrin bir yerlerinde;
Çağlayanlar gibi uçalım vadilere,
Kalbimiz bizi;
Zerre,zerre savursun yamaçlarına ,
Nem olalım; doğanın yaşamında,
Burcu burcu can olalım.
Zaman su gibi akıp giderken;
Su olalım;
Yağmurun bulutlarla vedalaştığı gibi,
Terkedelim, yüksek tepelerin kaynaklarından,
Okyanusları müjdeleyen enginlikler;
Ümitlerimiz olsun.
Yeni hayatlarımızla kaynaşmak için,
İçimizde sevgiler taşıyalım.
Zaman su olurken;
Bir gün bütün sular durulacak,
Berraklık mertebesinde.
Okyanuslardan,denizlerden,
Buharlaşacağız damla damla.
Bir kalbe gireceğiz,
Bir gönüle, kalbimizi açacağız.
Zaman su gibi enginleşirken;
Buhar olup,bulut olup;
Yağacagımız yere giderken;
Toprak açmış kollarını bekliyor olacak,
Bereket filize tutmuş,
Su zamana bürünecek.
7 Mayıs 2011 Cumartesi
ANNELER,ANNEM VE EŞİM
Yeryüzünün en yüce varlığı sanırım anne olmak; Anne önce bünyesinde yaşamımızı olgunlaştırıp bizi iki kere doğuran ve hem karnında yaşarken hem de yaşadığı müddetçe de olgunlaşma yolunda bizim yanımızda olan bir varlık.Bir iklim.
Anne,beni doğurdu annem oldu:Çocuğumu, eşimi, arkadaşımı dostumu doğurdu, anneleri oldu.Her Türlü makamdaki insanı, o doğurdu.Muhtar,başkan başbakan, devlet başkanı, imparator şah, alim ,bilim adamı, gelmiş geçmiş bütün insanların inandığı insanları, peygamberi de bir anne doğurdu.
Makamların, makamında Allah ona; Hürmetin mertebesini belirledi.her makamda olan ona saygı sevgi duydu,onu bir liman olarak gördü.Hiçbir çabanın ulaşamayacağı bir makam,unvan ; Annelik ve anne olmak.
Anne vermenin almadan daha üstün olduğu inancımızda, vermenin, cömertliğin sınırları ancak annenin ruhunda saklıydı . Hiç beklemeden vermenin sırrı.Karşılısız sevmenin de yeryüzündeki temsilcisi anne oldu.
Anne, sabrın, metanetin de yeryüzündeki temsilcisi oldu.Her türlü sıkıntıya ve onu üzüntüsüne rağmen, hiç bir zaman küsmedi, küsemedi.Çünkü kalbinde hoşgörü ve affetmenin kaynağı vardı.
Aynı zamanda fiziksel ve ruhsal bütünlüğü annemizn varlığında gördük yaşadık hissetik öğrendik..Bizi emzirirken sütüyle hem bedensel hem de bizi yaşamın ruhu ile besledi.Ana belleğimizin oluşması onu bünyesinde gerçekleşti.Yaşamımız süresince üzerine inşa edeceğimiz bütün ömrümüzün alt yapaısı annemizin karnmında başlayarak olgunlaşma dönemimizin geçtiği an annemizin yanı idi.Yaşamımızın kalitesini belirleme görevi de ona verildi.
O hiç bıkmadı.En çaresiz anlarında bile çare olmak için çırpındı,evlatlarına.Becerebildiği,uzanabildiği kadar çare oldu hiç yapamazsa kalbini koydu ortaya; biliyordu ki Allah kendisine hazineleri emanet ettiğine göre geri çevirmezdi onu niyetini, duası yeterdi
O biliyordu evladı için en zor anda ayağını kaldırsa ,altında saklı olan cennetin kapısını açma izni ona verilirdi.Ve zamanı geldiğinde evladı için kapıyı açma sabırsızlığı ile beklerdi
Her şeyin yaratıcısı Allah herkesi doğurma şerefini annelere;, beni doğurma şerefini anneme ve evlatlarımı doğurma şerefini de eşime verdi.
İşte bunlardan dolayı annelik zaman ve mekan gözetmeksizin kalplerimizde yaşayan ölümsüz bir ihtiyaç sürekli yaşayan bir sevgi ve saygı olduğundan dolay bir güne indirgemek bu duyguyu küçümsemek , yaşamın fıtratına, yaratılışın gerçeğine aykırı hareket etmek olur.
Bütün annelerin, annemin ve eşimin önünde saygı ile eğiliyorum.
Anne,beni doğurdu annem oldu:Çocuğumu, eşimi, arkadaşımı dostumu doğurdu, anneleri oldu.Her Türlü makamdaki insanı, o doğurdu.Muhtar,başkan başbakan, devlet başkanı, imparator şah, alim ,bilim adamı, gelmiş geçmiş bütün insanların inandığı insanları, peygamberi de bir anne doğurdu.
Makamların, makamında Allah ona; Hürmetin mertebesini belirledi.her makamda olan ona saygı sevgi duydu,onu bir liman olarak gördü.Hiçbir çabanın ulaşamayacağı bir makam,unvan ; Annelik ve anne olmak.
Anne vermenin almadan daha üstün olduğu inancımızda, vermenin, cömertliğin sınırları ancak annenin ruhunda saklıydı . Hiç beklemeden vermenin sırrı.Karşılısız sevmenin de yeryüzündeki temsilcisi anne oldu.
Anne, sabrın, metanetin de yeryüzündeki temsilcisi oldu.Her türlü sıkıntıya ve onu üzüntüsüne rağmen, hiç bir zaman küsmedi, küsemedi.Çünkü kalbinde hoşgörü ve affetmenin kaynağı vardı.
Aynı zamanda fiziksel ve ruhsal bütünlüğü annemizn varlığında gördük yaşadık hissetik öğrendik..Bizi emzirirken sütüyle hem bedensel hem de bizi yaşamın ruhu ile besledi.Ana belleğimizin oluşması onu bünyesinde gerçekleşti.Yaşamımız süresince üzerine inşa edeceğimiz bütün ömrümüzün alt yapaısı annemizin karnmında başlayarak olgunlaşma dönemimizin geçtiği an annemizin yanı idi.Yaşamımızın kalitesini belirleme görevi de ona verildi.
O hiç bıkmadı.En çaresiz anlarında bile çare olmak için çırpındı,evlatlarına.Becerebildiği,uzanabildiği kadar çare oldu hiç yapamazsa kalbini koydu ortaya; biliyordu ki Allah kendisine hazineleri emanet ettiğine göre geri çevirmezdi onu niyetini, duası yeterdi
O biliyordu evladı için en zor anda ayağını kaldırsa ,altında saklı olan cennetin kapısını açma izni ona verilirdi.Ve zamanı geldiğinde evladı için kapıyı açma sabırsızlığı ile beklerdi
Her şeyin yaratıcısı Allah herkesi doğurma şerefini annelere;, beni doğurma şerefini anneme ve evlatlarımı doğurma şerefini de eşime verdi.
İşte bunlardan dolayı annelik zaman ve mekan gözetmeksizin kalplerimizde yaşayan ölümsüz bir ihtiyaç sürekli yaşayan bir sevgi ve saygı olduğundan dolay bir güne indirgemek bu duyguyu küçümsemek , yaşamın fıtratına, yaratılışın gerçeğine aykırı hareket etmek olur.
Bütün annelerin, annemin ve eşimin önünde saygı ile eğiliyorum.
GERÇEĞİN KAPISI
Bir dilek yaz kalbine niyetin olsun
Dau et gerçeğin yolunda planın olsun
Yürü yolunda , terlerin ıslatsın sırtını,alnın açık
Yürü hiç durmadan
Sabra bürünmüş dua
İçindeki berrak niyet,
Sarsılmaz inançla,
Vazgeçmeden, bıkmadan,
Cesaretin sınırlarında,
Bırakıvereceksin kalbinin kollarına
Niyet, dua , adım olmuş yaşamını
Açınca gözlerini,
Müjdeliyecek gerçeğin kapısını
Dau et gerçeğin yolunda planın olsun
Yürü yolunda , terlerin ıslatsın sırtını,alnın açık
Yürü hiç durmadan
Sabra bürünmüş dua
İçindeki berrak niyet,
Sarsılmaz inançla,
Vazgeçmeden, bıkmadan,
Cesaretin sınırlarında,
Bırakıvereceksin kalbinin kollarına
Niyet, dua , adım olmuş yaşamını
Açınca gözlerini,
Müjdeliyecek gerçeğin kapısını
1 Mayıs 2011 Pazar
1 MAYIS EMEK BAYRAMI
Çalışanın ve çalıştıranın bir birini ötekileştirmediği,
Güçlünün haklı değil: Haklının güçlü olduğu
Paylaşarak çoğalmanın;
Üreten; Arı ve Portakal çiçeğinin becerisi değil,
İnsanlık vasfı olduğunun bilinci ile,
Dünyanın ve yaşamın hepimizin ortak alanı olduğu
İhtiyaçtan fazla üretmenin ve tüketmenin;
Aslında tükenmek olduğu
Ruhsal bedensel ve çevresel temizliğin,
İnsanların ortak çabasının ürünü,
Temizlemenin kirletmekten,
Üretmenin Tüketmekten,
Tasarrufun ,israftan
Daha erdemli ve edepli olduğu
Fikrin,alınterinin,düşüncenin
Her türlü becerinin bir değer olduğu
Bilinci ile;
1 Mayıs işçi ve emek bayramını kutluyorum
Güçlünün haklı değil: Haklının güçlü olduğu
Paylaşarak çoğalmanın;
Üreten; Arı ve Portakal çiçeğinin becerisi değil,
İnsanlık vasfı olduğunun bilinci ile,
Dünyanın ve yaşamın hepimizin ortak alanı olduğu
İhtiyaçtan fazla üretmenin ve tüketmenin;
Aslında tükenmek olduğu
Ruhsal bedensel ve çevresel temizliğin,
İnsanların ortak çabasının ürünü,
Temizlemenin kirletmekten,
Üretmenin Tüketmekten,
Tasarrufun ,israftan
Daha erdemli ve edepli olduğu
Fikrin,alınterinin,düşüncenin
Her türlü becerinin bir değer olduğu
Bilinci ile;
1 Mayıs işçi ve emek bayramını kutluyorum
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)