Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Mayıs 2011 Salı

BİR KALP VARDIR

Bir kalp vardır,
Niyetin dilidir,kapılar açar.
Bir kalp vardır,
Yok gibidir,biçare.
Bir kalp vardır,
Yerinde duramaz, gözlerden fırlar.
Bir kalp vardır,
Bütün renkleriyle yüzdedir,
Bir kalp vardır,
Güldür,bülbüldür.
Bir kalp vardır,
Aşığa ündür.


Bir kalp vardır;
Şarkılarda nağmedir.
Bir kalp vardır
Kemandır; yay onda aşk şarkıları çalar.
Bir kalp vardır,
Taş dile gelir; varlığında.
Bir  kalp vardır,
Yaşlı adamda pır pır ederse yerinde duramaz.
Bir kalp vardır,
Genç olsada yaşama anlam veremez.
Bir kalp vardır,
Kor gibi yanar
Bir kalp vardır,
Yanmayı ateş sanar
Bir kalp vardır
Engel tanımaz, dağları deler.
Bir kalp vardır,
Delinse de ne olduğunu bilemez.
Bir kalp vardır,
Zaman ve mekan ötesinde.
Bir kalp vardır,
An'da hayatın neresinde.
Bir kalp vardır,
Kırılır cam gibi.
Bir kalp vardır
Geçse de yıllar, can gibi
Bir kalp  vardır
Dost olur.
Bir kalp vardır,
Dost arar, dost bulur,
Bir kalp vardır,
Nurdur,aydınlığı göz kamaştırır.
Bir kalp vardır,
Ümitsizliğin karanlık koridorlarında.
Bir kalp vardır ,
Küçücük ;İnsanı insan yapar.
Bir kalp vardır,
İçine alemler sığar.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

KENDİNE YAKIŞANI YAP

http://www.tevfikovacik.com/Önce kendin ol

Kendin beğen, kendini

Emin ol, mütevaziliğin zirvelerinde.

Sana arkasını dönenin peşinden gidersen,

Sen, geridesin demek.

Varlığını başkalarının beğenisine bırakırsan,

Sen, yoksun demek.

Donmadan,bulanmadan akmak ne güzel,

Ne kadar söz varsa söylendi;

Düne ait.

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım diyor; Hz Mevlana

Terk edemeyen, varamaz.

Aramayan, bulamaz.

Ne başkasının beğenisine,

Ne de suyun üstüne;

Resim Olmaz.

Resim; ya kalbe yapılır, ya tuvale.

Kendi külünden doğamayan; var olamaz.

Samandan alev;Ateş olmaz.

Kökü olmayan, rüzgarda duramaz.

Bir niyetin olmalı; On'da durulmalısın,

İşte o zaman;

Kendine yakışanı yap.



.

10 Mayıs 2011 Salı

ZAMAN SU GİBİ AKARKEN

Zaman su gibi akıp giderken,
Sadece bakmamak lazım;
Su olmak lazım;zamanla var olmak için.
Bizi zamana taşıyacak bir yaşamla;
Başka yaşamlarda, var olmak için.

Zamanın su gibi akıp geçmesine;
Seyirci olmamak lazım.
Yüzümüzdeki kırşıklıklardan
Mesajlar derlemek lazım.
Enginde yelken açan;
Kaptanlara fener olsun diye.

Zaman bir nehir gibi,akıp geçerken;
Suya mesajlar bırakmak lazım.
İçinde sevgiler olan.
Denizde yaşasın.
Dalgalar kumsala taşısın.
Sahilde,
İlham bekleyen sevgililere.

Zaman su gibi akarken,
Nehrin bir yerlerinde;
Çağlayanlar gibi uçalım vadilere,
Kalbimiz bizi;
Zerre,zerre savursun yamaçlarına ,
Nem olalım; doğanın yaşamında,
Burcu burcu can olalım.

Zaman su gibi akıp giderken;
Su olalım;
Yağmurun bulutlarla vedalaştığı gibi,
Terkedelim, yüksek tepelerin kaynaklarından,
Okyanusları müjdeleyen enginlikler;
Ümitlerimiz olsun.
Yeni hayatlarımızla kaynaşmak için,
İçimizde sevgiler taşıyalım.

Zaman su olurken;
Bir gün bütün  sular durulacak,
Berraklık mertebesinde.
Okyanuslardan,denizlerden,
Buharlaşacağız damla damla.
Bir kalbe gireceğiz,
Bir gönüle, kalbimizi açacağız.

Zaman su gibi enginleşirken;
Buhar olup,bulut olup;
Yağacagımız yere giderken;
Toprak açmış kollarını bekliyor olacak,
Bereket filize tutmuş,
Su zamana bürünecek.

7 Mayıs 2011 Cumartesi

ANNELER,ANNEM VE EŞİM

Yeryüzünün en yüce varlığı sanırım anne olmak; Anne önce bünyesinde yaşamımızı  olgunlaştırıp bizi iki kere doğuran ve hem karnında yaşarken hem de yaşadığı  müddetçe de  olgunlaşma yolunda bizim yanımızda olan bir varlık.Bir iklim.
Anne,beni doğurdu annem oldu:Çocuğumu, eşimi, arkadaşımı dostumu doğurdu, anneleri oldu.Her  Türlü makamdaki insanı, o doğurdu.Muhtar,başkan başbakan,  devlet başkanı, imparator şah, alim ,bilim adamı, gelmiş geçmiş bütün insanların inandığı insanları, peygamberi de bir anne doğurdu.
Makamların,  makamında Allah ona; Hürmetin mertebesini belirledi.her makamda olan ona saygı sevgi duydu,onu bir liman olarak gördü.Hiçbir çabanın   ulaşamayacağı bir makam,unvan ;   Annelik ve anne olmak.
Anne  vermenin almadan daha üstün olduğu inancımızda, vermenin, cömertliğin sınırları ancak  annenin ruhunda saklıydı . Hiç beklemeden vermenin sırrı.Karşılısız sevmenin de yeryüzündeki temsilcisi anne oldu.
Anne, sabrın, metanetin de yeryüzündeki temsilcisi oldu.Her türlü sıkıntıya ve onu üzüntüsüne  rağmen, hiç bir zaman küsmedi, küsemedi.Çünkü kalbinde hoşgörü ve affetmenin kaynağı vardı.
Aynı zamanda fiziksel ve ruhsal bütünlüğü annemizn varlığında gördük yaşadık hissetik öğrendik..Bizi emzirirken sütüyle hem  bedensel hem de  bizi yaşamın ruhu ile besledi.Ana belleğimizin oluşması onu bünyesinde gerçekleşti.Yaşamımız süresince üzerine  inşa edeceğimiz bütün ömrümüzün alt yapaısı annemizin karnmında başlayarak  olgunlaşma dönemimizin geçtiği an annemizin yanı idi.Yaşamımızın kalitesini belirleme görevi de ona verildi.
O hiç bıkmadı.En çaresiz anlarında bile çare olmak için  çırpındı,evlatlarına.Becerebildiği,uzanabildiği kadar çare oldu hiç  yapamazsa kalbini koydu ortaya; biliyordu ki Allah kendisine hazineleri emanet ettiğine  göre geri çevirmezdi onu niyetini, duası yeterdi
O biliyordu evladı için en zor anda ayağını kaldırsa ,altında saklı olan cennetin kapısını açma izni ona  verilirdi.Ve zamanı geldiğinde evladı için kapıyı açma sabırsızlığı ile beklerdi
Her şeyin yaratıcısı Allah herkesi doğurma şerefini annelere;, beni  doğurma şerefini anneme ve evlatlarımı doğurma şerefini de eşime verdi.
İşte bunlardan dolayı annelik zaman ve mekan gözetmeksizin  kalplerimizde yaşayan  ölümsüz  bir ihtiyaç sürekli yaşayan bir sevgi ve saygı olduğundan dolay bir güne indirgemek bu duyguyu küçümsemek , yaşamın fıtratına, yaratılışın gerçeğine aykırı hareket etmek olur.

Bütün annelerin, annemin ve eşimin önünde saygı ile eğiliyorum.

GERÇEĞİN KAPISI

Bir dilek yaz kalbine niyetin olsun


Dau et gerçeğin yolunda planın olsun

Yürü yolunda , terlerin ıslatsın sırtını,alnın açık

Yürü hiç durmadan

Sabra bürünmüş dua

İçindeki berrak niyet,

Sarsılmaz inançla,

Vazgeçmeden, bıkmadan,

Cesaretin  sınırlarında,

Bırakıvereceksin kalbinin kollarına

Niyet, dua , adım olmuş yaşamını

Açınca gözlerini,

Müjdeliyecek gerçeğin kapısını

1 Mayıs 2011 Pazar

1 MAYIS EMEK BAYRAMI

Çalışanın ve çalıştıranın bir birini ötekileştirmediği,

Güçlünün haklı değil: Haklının güçlü olduğu

Paylaşarak çoğalmanın;

Üreten; Arı ve Portakal çiçeğinin becerisi değil,

İnsanlık vasfı olduğunun bilinci ile,

Dünyanın ve yaşamın hepimizin ortak alanı olduğu

İhtiyaçtan fazla üretmenin ve tüketmenin;

Aslında tükenmek olduğu

Ruhsal bedensel ve çevresel temizliğin,

İnsanların ortak çabasının ürünü,

Temizlemenin kirletmekten,

Üretmenin Tüketmekten,

Tasarrufun ,israftan

Daha  erdemli ve edepli olduğu

Fikrin,alınterinin,düşüncenin

Her türlü becerinin bir değer olduğu

Bilinci ile;

1 Mayıs işçi ve emek bayramını kutluyorum