Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

5 Ocak 2009 Pazartesi

Küçük Gölgeler


Bir işi bir, yeri yönetmenin bir çok karşılaştırmalı yolları vardır. Bunlardan ikisi de şimdi bahsedeceğim gibidir;

Bir tanesi; bulunduğu işyerinin sahip olduğu bütün değerleri, insan kaynakları, doğal kaynakları, çevresel imkanaları değerlendiren bakış açısı. Bu tip yöneticler ekip ruhu ile çalışır kendine güvendiği için başkalarına da güvenir, insanları seçmesini çalıştırmasını geliştirmesini bilir. İmkanlarını israf etmez. insanları köreltmez. Bakış açısı geniştir. Koltuk korkusu yoktur kaybetmekten korkmaz.Açıktır. Söz verme yeteneği vardır. Sözünün eridir sözünü yerine getirme erdemine sahiptir. Kendine güvendiği için dürüst ve yetenekli insanları tanır onlardan yararlanmasını bilir. Kendisine yakın olanı değil işe yakın olanı seçer. Yani yağcılığı sevmez. İnsanların kendisine tabi olması ,tapmasını değil, kendisine inanılan güvenilen ve saygın birisi olduğu için saygı duyulmayı bekler. Zaten böyle insanlar saygındır ve saygı duyulur. Gücünü doğruluk ve haktan alır.Dolayısıyla bulunduğu işyerini hep büyütür. Geliştirir kendisi de gelişir.

Bir tanesi de çevresini tanımaz, tanımak istemez,kendine güveni olmadığı için kimseye güvenmez. İnsanlardan faydalanmasını bilmez. Yanındaki insanları şikayet eder. Yönetime hakim değildir. Yönlendirilir. Hep korkusu vardır. Kenedisini yenilemeyi bilmediği için kendisinden iyi insanlara tahammül edemez. Bulunduğu mevkii kullanarak insanları taciz eder.Doğru insanlar ona hep bir ürküntü verir.Kendisini;Onları küçümsemeye çalışarak büyük göstermeye çalışır.Onların gölgesinde kalmaktan korkar.Başkalrına danışmaktan çekinir.Başkalarının fikrine değer vermez veremez.Çünkü genelde fikirsizidir.Sıkışınca sorunları çözme yolun gitmez .Kimseden yardım alma medeni cesareti de yoktur kaçar. Sürekli ayak üstü sözler veriri Fikri olmadığı için günübirlikçidir günü birlik çözmeye çalışır. Bilgiye değer vermez veremez. Hep başkasının gölgesine kalmak onu kabusudur. Geçiştirir.Ve nihayetinde işyerini kendi yönetebileceği şekilde küçültmeye çalışır.Çabası hep bu yöndedir.

Bizler beldesine, işyerine,ülkesine hatta dünyaya örnek olabilecek, saygın dirayetli yöneticilerler sayesinde ancak bir yerlere gelebiliriz. Yoksa , Bir yerde küçük şeylerin gölgesi büyümeye başlamışsa orada güneş batıyor demek..!

1 yorum:

Recep KEZİK dedi ki...

"Biz başarıyorum !"

Üstadın bu sözünü asla unutamam. Ben ve biz kavramlarında seçimini saglıklı yapamayan toplumların yada gurupların en büyük problemidir bu seçimsizlik, arada kalmışık.

Kişi ben dediği zaman sonuç kaçınılmaz ve benin büyüklüğü ölçüsünde; malum bende ölümlü ve sınırlı yaşama sahip olduğu için son'lu olmaya mahkum.

Ben ? Biz ? üç harf, manada iki kutup.